“Şair Baba” vardı bir zamanlar,bilmem tanır mısınız?
Hani “Çavuş “ vardı yanında,hatırladınız mı?
Neredeler onlar?
Artık tanıyamazsınız.
Gerçi tanısanız ne yazar,onlar sizi asla tanımayacaktı.Ama bir
tanısaydınız siz,onlar halâ burada olacaktı:Hemen aşağı ki parkta.
Ne istediniz gariplerden?Gerçi isteseniz verecek de
bişeyleri yoktu.
Ne diyordum?Şair Babalar vardı bir zamanlar.Bunlar 5 kişiydiler.Gecenin bir yarısı parka indik
dört arkadaş,oturduk yanlarına.Bizden para istediler iyi hatırlıyorum tamı
tamına 250 gayme saydık ellerine.Başka türlü oturamazsın yanlarına.Onların
mekanı,asla izin vermezler.
Para işi bitince ufaktan bi tanışma,hafif karanlık falan
filan derken muhhabbet başladı.Çavuş ve diğerleri konuşmuyor sadece
dinliyor,Şair Baba ise bizi bile konuşturmuyor öyle içten anlatıyor ki:”Ben
büyük şairim ha! benim şiirimi ulusal gazeteler bastı,Tayyibe saydırınca basmaz
oldular….”,sonra başka konu:”Ben solcuydum zamanında,Yusuf’la aynı koğuşta
kaldım…”,araya bir şiir,”Bu İbo’yu(İbrahim Tatlıses) severim devam ediyor:”Ahmet’te(Ahmet
Kaya) iyi çocuktur”tam o sırada”siyasi olarak anlaşamıyoruz”demek lazım
diyeceksin ki sana;Nasıl solcularla arası bozulup Metris’ten Mamak’a alındığını
anlatsın.
Bir gün yine aynı parkta iki arkadaş oturuyoruz,yağmur da
var.Şair Baba geçti önümüzden ve baktım yağmur da bekliyor.Hemen gittim baktım
ki koca kamelyaya iki sevgili oturmuş;oda rahatsız ederim diye ekmeği kamelyaya
koymuş,kendini de yağmura.Çağırdım,geldi bizim banka.Sonra yukarıda ki
anlattığım bire bir tekrar etti:yenibaştan,hiç değişmeden.
”Bank” deyip geçme haa.Onların salonuydu banklar,bu kaydırakların
altında ki kutular varya işte, yatak odası:kışın yağmur almıyor.Küçük görme
sakın!Çatıları kaydıraktı mesela:Hanginizde var?
Artık taşınmışlar ordan:yoklar.Bazıları”sorhoş”der
geçerdi,bazıları çocuklarını kucağına alır,bazıları kalkıp gider,kimiside burun
tıkardı onları görünce.Şimdi otopark gelmiş
parka yakın,kovdular kendi evlerinden.
Siz artık tanıyamayacaksınız.Biz 250 gayme verdik onları
tanımak için:250 gayme deyip geçme o zamanın parasıyla koskoca bir “sakız”
alınırdı o paraya.
Böyle insanlara kalendermeşrep denirmiş. Sanatçıların çoğu böyle olsa ülke daha iyi bir halde olurdu bence, insanlarla barışık, hayatı, kendini çok da ciddiye almayan... Oysa hakaretler ederek, para için çırpınarak ya da birbirinin dedikodusunu yapıp kuyusunu kazarak "görünür" olmaya çalışan sözde sanatçı edebiyatçılarla doldu her yer. Rol model için harikalar(!)N.Narda
YanıtlaSil