Küçüklüğümüzde babamızın elinde kumanda, haberlere bakarken yaptığı o bazen ağız dolusu küfürlü yorumlar ya da gülmeli tepkiler... olaylara bakış açısı tamamen objektif gibi algıladığı durumlar. Aslında herkeste nerdeyse tamamen durumlara ya da olaylara objektif baktığı için bu durumda...
Bir Fenerbahçe ve Galatasaraylı iki dostun düşman olmasına kadar gidiyor bu bizim objektifliğimiz. Kısır döngülü tartışmalarımız. Hep kendilerini ya da tuttuğu tarafları haklı çıkarmaya çalışan bir objektiflik işte bizdeki. Olaylara bir diğer pencereden baktığını düşünen ama o pencereden de aynı manzarayı gören bir objektiflik işte.
Gün geçmiyor ki; paylaşım sitelerinde, haber sitelerinin yorumlarında ya da burda kısır tartışmalardan sonra bir sonuç alınmadığını görmeden... İlk anlamak gerekiyor arkadaş, "neden böyle yapıyor, neden bunlar oluyor, anlamıyorum" demeden önce bakmak gerekiyor tebeşirin ön yüzüne de arka yüzüne de ikisi de aynı renkte mi diye...
İşte öyle bir insan olduğumuz zaman aramaya hak kazanacağız adaleti? hakkı hukuku... Objektif olup da fikirlerimizin aslında genel olması gerektiğini düşünmediğimiz zaman hakkımız olacak buna. Bunlara... İnsan ayırt etmeden el ele huzura.
Ama ne zaman??? Yetecek mi buna zaman???
Bir gözlemim var: "neden böyle yapıyor, neden bunlar oluyor, anlamıyorum" cümlesinden sonra genel olarak duruyor; ve yürüyüp gidiyor insanlar hayatlarına. Garip olan, bunu kabul edip, ya da kabul ettiğini zannedip; üstüne bir de bu durumun karşıdan kaynaklandığını -sözgelimi, "anlamamamı sağlıyor bu adam ya, n'apıyor bu!" şeklinde- iddia etmesi içten içe. Hem anlamıyorsun, anlamadığını söylüyorsun ya da; hem de karşıdakini suçluyorsun, nasıl anlamam ben bunu ya! Sosyal medya, bence bu durumu çok iyi kullandı. Facebook, twitter gibi sitelerin; "yüzeysel bir anlama" zemini yaratması ve alıntılarla, anlık iletilerle pekişen bu dünya, insanların "benmerkezciliğini" önce bir fırsata sonra da nakde dönüştürdü. Yepyeni bir sistem doğdu. Bazen, değil her zaman, yaptığım şeylere şüpheyle yaklaşıyorum. "Acaba blogumdaki izleyiciler sekmesini aktifleştirmese miydim?" ya da "bu beni blogumdaki yazılardan uzaklaştırıp kendimi merkeze alan ve kimin beni izlediğine odaklayan bir dünyaya mı sokar?" diyordum son günlerde, bu konunun paralelinde sayılabilecek bir altkonu olduğundan yazmak istedim. Sonra, farkındalık kavramının önemini bir kez daha anladım. Her şey ölçüsünde olsun. Uzun lafın kısası diye toparlayayım, narsistik kişilik bozukluğu günümüzde özgürlükçülüğün yerini almış, alırken de bozukluklar üstüne bozukluklar yaşamış durumda. Dört bir tarafa koşturup "ne kadar özel olduğumuzu düşündüğümüzü" dünyaya duyurmadan önce şöyle bir sakin durup, düşünmemiz ve aynaya bakmamız gerekiyor. Uzun uzun...
YanıtlaSilBol bol düşündüren yazınıza teşekkür ederim.
İlk defa bu blog da bi yazıya yorum yazabileceğim için çok mutluyum:).Yazarı ben değilim ya "ohhh".:)
YanıtlaSilAnladığım kadarıyla yazar popüler kültürün "hızlı" yaşam tarzını eleştirmiş aslında.Fikirlerin genelliği ve zaman tespiti etkileyici bulduğum noktalar.
Not:Yorumcu olarak bakınca aşağıdaki yorum kuralları "demokrasi kılıcı" gibi insanın yorum yapma hevesini kırıyor bunu keşfettim.:)
Guzel yorumlariniz icin teşekkürler arkadaşlar. Gercekten bol bol düşünmek gerekiyor ama bizim yasam sistemimizde dusunmeye çok fazla zamanimiz kalmıyor kiii baskasinin yerine düşünmeye de firsatimiz olsunn. Bi gun degisir miyiz bi zamandan, bi mekandan takip etmek istiyorum imkani olsa
YanıtlaSilbir şeyi tartışırken haklı olmaya çalışmak amaç oldukça hiç bir şey kazanamayız bir şey tartışılırken amaç daha iyisini bulup o yolda devam etmektir. diğer türlü farklı fikirler kavgaları doğurur. fikirlerin önemsiz olduğunu kimse söylemez ama diyorum ki ben hiç bir fikir bir insandan değerli değildir. fikirlerde insanlara hizmet için vardır, insanları birbirine düşüren fikri olduğu iddia edilen tartışmalarda insanlara en azından vakit kaybı olarak zarar veriyor
YanıtlaSilSanırım hızlı yaşam tarzı, narsizm ve popüler kültür; bunlar günümüz dünyasının temel taşlarını oluşturuyor. Bu anlamda "karşı" durmak nereye kadar, ve ne kadar mümkün tartışılır; herkes bir yerden hızlısına da yavaşına da dahil. Yapılabilecek en akıllıca şey, çözümlemek anlamak ve fark etmek diye düşünüyorum.
YanıtlaSilBu arada, yorumlardan haberdar olmanın bir yolu var mı?
YanıtlaSilBen tekrar sayfayı kontrol ettiğimde görebiliyorum. Paylaşırsanız çok sevinirim. Güzel bir gün olsun herkese.
Yorum yazdığımız yerin hemen altında "E-posta yoluyla abone ol" diye bir bölüm var orayı kullanabilirsiniz.Size de güzel günler.
SilTeşekkürler İlk İnsan.
YanıtlaSilRica ederim.
Silİnsanları anlamak için empati kurmak gerekir. Bir şeyin doğru ya da yanlış olması hiç önemli değildir. Doğruduğu sonuçlar önemlidir eğer ki kimseye zarar vermiyorsa bırak kimse kimseyi anlamasın. Bunun tersi gerçekleniyorsa burada düşünmek gerekir!
YanıtlaSilEmpati kurmayı bilmiyoruz, anlamakta işimize gelmiyor zaten. Çünkü biz sorun çözmeyi değil sadece sorun üzerine konuşmayı seviyoruz :(
YanıtlaSil