Evet sayın okuyan doğru duydun bu bir sabotaj, kaza değil.
Azmettirenler Ankara’da. Katiller holding binasında.
Azmettirenler; Cumhurbaşkanı, Başbakan, Muhalefet partisi
başkanları, Milletvekilleri, 2004’te taşeron yasasında imzası olanlar, Taşeron
yasasına el kaldıranlar, Gerektiği kadar itiraz edemeyenler, Kazaları önlemek
için yeterince denetlemeyen müfettişler, Yasal boşluklarla ilgili siyasileri
uyarmayan hocalar, Siyasileri alkışlamaktan işlerini yapmayan yüksek bürokrasi
üyeleri…
1945 yılında çıkarılan İş Kazaları, Meslek Hastalıkları ve
Analık Sigortaları Kanunu’ndan bu yana ölen ve sakat kalan işçilerin
rakamlarına ilgisiz kalan bizler de azmettirenleriz.
Katiller; Daha fazla para için her şey mübah diyen
patronlar, yükselmek için sadece kâra odaklı müdürler…
O işçileri sen öldürdün sayın okuyan!
1945’den beri bu konuda tek bir ses çıkarmadıysan sen
katilsin!
Bunlardan hangisine dur dedin?
> 1946'dan 2010 yılına kadar "iş kazaları"
sonucu ölen işçilerin sayısı tam 59.300’e ulaşmış durumda. (Doç. Dr. Aziz ÇELİK,
T24)
> İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Meclisi'nin raporuna göre,
2013 yılında (26 Aralık itibarıyla) en az 1203 işçi yaşamını yitirdi.Yaşamını
yitirenlerin 59’u çocuk işçi, 101’i kadın işçi.(Bianet)
> 5 Mayıs 2014’e kadar yılın ilk 4 ayında 396 işçi
yaşamını yitirdi. (Bianet)
> İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Meclisi’nin verilerine
dayanarak verilen bilgiye göre, Türkiye , iş kazalarında Avrupa birincisi. Verilere
göre, 2000-2012 yılları arasında Türkiye’de toplamda 12 bin 686 işçi kazalarda
hayatını kaybetti. (Radikal)
Üstelik bu veriler sadece kaydı tutulabilenler. İstihdamın
yaklaşık yarısının kayıtsız olduğu ülkemizde, kayda geçmeyen vakaları tahmin
etmek mümkün değil.
“Takdir-i ilahi” mi desek? “Kader” mi?
Bu kader Almanya’ya uğramaz mı? Sayın okuyan.
Almanya da 1983’den
2013’e kadar maden kazalarında 3 işçi ölmüş.
Türkiye’de 1983 ile 2013 arası maden kazalarında 1378 işçi
yaşamını yitirmiş. (Posta)
Katili göre göre susmadık mı?
Kıydığı canlara kulak tıkamadık mı?
Siyaseti bu konuyu düzenlemesi için uyardık mı?
Sabır diliyorum sayın okuyan.
Tüm yurtta sabır.
Kendi babamız ölene kadar sabredelim!
Kendi kardeşimiz ölene kadar sabredelim!
Biz en iyisimi kendimiz ölene kadar sabredelim.
Ne yapalım takdir-i ilahi. Bu işin fıtratında var.
.
.
.
Sen hâlâ ölmedin mi?
Sessizce bekle.
sen ne diyorsun bunun Allahtan geldigine onun bunun sucu olmadigina yürü baskanim arkandayiz diyenler var ben söylencek söz bulamadim orada cani yanmis ocagi sönmüs hala onu koruyorlar bu millet uyanmaz cünkü uyanmak istemiyor :((
YanıtlaSilBulmuşlar en kolay yolu "Allah'tan geldi" de, hiçbir şey yapma. İnsan haber izlerken dayanamıyor üzüntüden, öfkeden, çaresizlikten, korkudan ama şakşakçı tayfada vicdan kalmamış. Her zalimin alkışcısı çokcaydı. İnsanlığın utandığı kalabalıklar hep vardı ve hep olacak ne yazık ki. Önemli olan diğerleri ne yapıyor?
Silİçimiz acıyor demek bile çok çok az geliyor çünkü ateş düştüğü yeri yakıyor.Burası Türkiye dedirten olayı yaşadık malesef ,ve malesef yöneticilerimiz o kadar pişkin ki küfür etmek yetersiz kalıyor yarabbi şükür edenlerden.Akşam haberleri izlerken o kadar utandım ki;ne söylesem boş giden geri gelmiyecek.
YanıtlaSilBen de özel sektörde çalışıyorum.Döküm fabrikası ve tanık olduğum o kadar usulsüzlük var ki...Denetim geçiriyoruz mesela bir haftada olması gereken şartları sağlamaya çalışıyor iş veren.Mesela sertifika alacak belli şartlara tabi olmak zorundasın gelen denetmen sertifikayı vermek istemiyor uygunsuzsun diyor ve direkt para mevzusuna geçiliyor. Parayla sertifikalar alınıyor.Bazıları alınamıyor o kuruluşları tebrik ediyorum genelde yurtdışı bağlantılı olanlar asla vermem diyor.Demem o ki; insan hayatı bizde çok ucuz.Yaptırımlar ve ağır cezalar gelmediği sürece daha çooook (yine de Allah vermesin) canlar yanacak.Belki de öldük de haberimiz yoktur ne dersiniz?
"Belki öldük" çok doğru.Sayın Nur Kibritci, utanması gerekenler utanmadıkca bu ülkede yeni bir şey yapmak imkansız. Duyduğumdan beri adım attığım yer "yas tutuyor" sanki sokakta yürüyen aile, komşular, intertte yazanlar, çizenler, arka mahhallede oynayan çocuklar. Bir tek siyasilerin yas tuttuğunu hissedemedim.
SilÇalıştığınız yerle ilgili söyledikleriniz endişe verici.Bunları isimsiz şekilde ilgili mercihlere iletseniz. Gerçi parayla sertifika satılıyor dediniz. Belki ders almışlardır. Umalım bu ülke böyle bir acı yaşamasın yada harekete geçelim iş kazaları konusunda düzenleme yapsınlar.
yazdığın gibi asla kader değil, mutlaka bir ihmal, bir tedbirsizlik vardır ve gerisinde de maddi çıkar vardır...yazıklar olsun...sorumluların vicdanının bile sızlamayacağına eminim..
YanıtlaSilSadece bu olay yüzünden cumhurbaşkanlığı seçiminde kaç oy kaybedip kaç oy kazanacaklarını merak ediyorlar. Bu kadar olaydan sonra sizce hâlâ sızlayabilecek bir vicdana sahipler mi?
SilAsla. Bunlarda vicdan filan yok, bildiğin çete, Mafia...başbakan ses kayıtlarında duyduk ne kadar kodaman iş adamı varsa haraca bağlamış! Medya patronları dahil! Artık sokakta vatandaş dövmeye, tekmeleye başladılar..sonunda Meksika'ya döneceğiz diye korkuyorum....ya valla param olsa İsveç, Norveç filan kaçarım yeminle bir dakika durmam bu ülkede...sonumuz hayırlı değil...
SilKesinlikle ihmal söz konusu olan. Ne zaman büyük bir felaket yaşasa Allah'ın takdiri, kader deyip unutuyoruz. Bizi yönetenler de her şeyi kader diyerek ört bas ediyor. Böyle gelmiş böyle gidiyor. Yarın da yine aynı şekilde devam edecek. Önce insana insan olduğu için değer vermek gerekiyor sanırım...
YanıtlaSilHemde o kadar çabuk unutuyoruz ki acıları buda yöneticlerin işine geliyor. Biz sahte gündemlerle ilgilenirken onlarda hiç bir şey yapmadan devam ediyor.
SilMerhabalar.
YanıtlaSilYaşamlarını şerefiyle çalışıp, hakkıyla kazanan bu yiğit madencilerimize Cenab-ı Hakk'tan rahmetiyle, merhametiyle muamele eylemesini ve ailelerine sabr-ı cemil dileriz.
Yüreklerimiz yandı, ciğerlerimiz kavruldu. Bu acı çok büyük ve hepimizin acısıdır. Ülkemizin başı sağ olsun.
Selam ve dualarımla.
Selam,
YanıtlaSilbloğumda paylaştıklarımı anlatmışsın. Bendensin. Üzülmekten utanıyorum. Yüzsüzlüklerden utanınıyorum. Bizden utanıyorum. Susup susup mırıldananlardan utanıyorum....
Yazınızı okudum. Gerçekten benzer serzenişler.
SilMerhabalar.
YanıtlaSilFacialarda hayatlarını kaybeden insanlarımızın ölümlerini, ne kader'e ne de takdir-i ilahi'ye bağlamak asla doğru değil. Bu facialardan sorumlu olan kendini bilmezlerin veremedikleri hesabı İslam'ın arkasına saklanarak toplumu kandırmaya çalışmaktan başka bir şey değildir.
Kader zaten kanun demektir. Yani Allah'ın kanunu. Elektrik akımı geçen bir çıplak tele elinle dokunursan elektrik seni çarpar. İşte sen çıplak elle bu tele dokunursan sonuç kaçınılmazdır. Ama bu sonuç kader değil iradedir. Buradaki kader, elektriğin tedbirsiz insana zarar vereceğidir. Sen çıplak elle bile bile elektrik akımı geçen çıplak teli tutmaya kalkarsan, Cenab-ı Hakk'ın kanunu (Kaderi) devreye gider ve Cenab-ı Hakk'da insanın bu eylemini onaylar ve kaza vuku bulur.
Sen maden ocağında Allah'ın kanunları karşısında gerekli tedbirleri almazsan, elbette sonuç Soma'daki gibi kaçınılmaz olur. Tavandaki kömür damarı hava ile temas ettiği için, kömür içten içte yanar ve ağaçlarla yapılmış tahkimat ta alev alır ve yangın çıkar. Kömürün yanması Allah'ın bir kanunudur yani kaderdir. Kömür damarı olan ocak tavanının tahkimatı demir ya da betonla tahkim edilmiş olsaydı kömürün yanması önlenirdi ve bu kaza da meydana gelmezdi. Ya da yeterince sensör ve erken uyarı sistemleri olsaydı yine bu kazanın büyümeden önlenmesi mümkün olacaktı.
Hayatlarını kaybeden yiğit madencilerimize Cenab-ı Hakk'tan rahmet, ailelerine sabr-ı cemil dileriz. Ülkemizin başı sağ olsun.
Selam ve dualarımla.
Çok güzel açıklamışsınız. Keşke herkes bunu anlayıp "kader" deyip kolaycılığa kaçmasa.
Silyüreğim burkuluyor:(
YanıtlaSil