Sayın okur, bu gün bayram ne duruyorsun çık, dolaş, eğlen...Kenan Paşa artık er oldu. piyade eri yapmışlar onu da hak etmiyor gerçi, bide müebbet vermişler. Haberi duyar duymaz içimde bir çoşku bir sevinç anlatamam. Bu sevinci içimde tutamadım. Belki ilk defa plansız ve düzensiz olarak bloğa yazı giriyorum. Kusuruma bakmayın.
Bu haberi duydum ya;
12 Eylül hapishanelerinde işkence gören sağcısı oldum biran
Sonra jandarmanın döve döve marş ezberlettiği solcusu oldum
Bir an kalemi kırılmış gazeteci olmak geçti içimden
Evren paşa hayatı sadece içeri atıp işkence ettiklerine dar etmedi ki
Akşam işten biraz geç çıktı diye tutuklanan baba
Babası gelemedi diye ağlamaya başlayan çocuk
Kocasının "işkencede bilmem hangi örgütten yargılanıp ölüsünün asit kuyularına atılacağını" bildiği halde kızını sakinleştirmeye çalışan anne.
Bunlar paşama yeter mi? İstedi.
Gencecik insanları idam sehpalarına çıkarırken pek bi güçlüydü paşam gençleri yedikçe güçlendi. 16 yaşında ki çocuğu idam etmek için pek hevesliydi Kenan paşa "Asmayalım da besleyelim mi? diye meydanlardan avazı çıktığınca bağırıyordu.
Sadece idam ettikleri de yetmedi. İşkencede ölenler. Cumartesi annelerine yenilerinin katılması. Daha niceleri paşama bi türlü yetmedi.
Yapılacak bir şey daha vardı. Sistem değişecek; örgütsüz, korkak, düşünmeyen, konuşmayan, politikadan uzak, fikir üretmeyen, farklılığa müsade etmeyen bir sistem kurulacaktı. Tam paşamın ağzına layık. Öyle de oldu getirdiği 80 anayasası vatandaşını her an kontrol altında tutan bir zalim devlet. Etliye sütlüye karışmayan örgütsüz bir korku toplumu yarattı.
Ve bizler hâlâ o anayasadan kurtulamadık. Oysa Kenan Evren ilk seçimde o kadar korkmuştu ki. Darbeci komutanlar tir tir titriyordu. Yıllar sonra itiraf etti. "İlk seçimde kimse anayasayı değiştirecek bir oy almasın diye partileri dizayn ettik ve oranları sağlamak için bazılarını seçime sokmadık. Eğer anayasayı değiştirecek oy alsalardı bizi yargılarlardı."
İstediğini de yaptı o yıllarda yargılanmadı ama bu gün o kutlu haber geldi: "12 Eylül davasını gören Ankara 10. Ağır Ceza Mahkemesi, askeri darbenin mimarlarından, 7. Cumhurbaşkanı ve emekli orgeneral Kenan Evren ile dönemin Hava Kuvvetleri Komutanı Tahsin Şahinkaya'yı 765 sayılı TCK'nın "Devlet kuvvetleri aleyhine cürümler" başlıklı 146. maddesi uyarınca ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırdı. "
Bu daha başlangıç olmalı müdahil avukatlara göre daha işlediği diğer suçlardan da yargılanacak. Kısaca bi bakalım mı neler başarmış;
1 milyon 683 bin kişi fişlendi.
Açılan 210 bin davada 230 bin kişi yargılandı.
7 bin kişi için idam cezası istendi.
517 kişiye idam cezası verildi.
Haklarında idam cezası verilenlerden 50'si asıldı (26 siyasi suçlu, 23 adli suçlu, 1'i Asala militanı).
İdamları istenen 259 kişinin dosyası Meclis'e gönderildi.
71 bin kişi TCK'nin 141, 142 ve 163. maddelerinden yargılandı.
98 bin 404 kişi örgüt üyesi olmak suçundan yargılandı.
388 bin kişiye pasaport verilmedi.
30 bin kişi sakıncalı olduğu için işten atıldı.
14 bin kişi yurttaşlıktan çıkarıldı.
30 bin kişi siyasi mülteci olarak yurtdışına gitti.
300 kişi kuşkulu bir şekilde öldü.
171 kişinin işkenceden öldüğü belgelendi.
937 film sakıncalı bulunduğu için yasaklandı.
23 bin 677 derneğin faaliyeti durduruldu.
3 bin 854 öğretmen, üniversitede görevli 120 öğretim üyesi ve 47 hâkimin işine son verildi.
400 gazeteci için toplam 4 bin yıl hapis cezası istendi.
Gazetecilere 3 bin 315 yıl 6 ay hapis cezası verildi.
31 gazeteci cezaevine girdi.
300 gazeteci saldırıya uğradı.
3 gazeteci silahla öldürüldü.
Gazeteler 300 gün yayın yapamadı.
13 büyük gazete için 303 dava açıldı.
39 ton gazete ve dergi imha edildi.
Cezaevlerinde toplam 299 kişi yaşamını yitirdi.
144 kişi kuşkulu bir şekilde öldü.
14 kişi açlık grevinde öldü.
16 kişi -kaçarken- vuruldu.
95 kişi -çatışmada- öldü.
73 kişiye -doğal ölüm raporu- verildi.
43 kişinin -intihar ettiği- bildirildi.[wikipedia]
Aslına bakarsan sayın okuyan Kenan Evren bi sembol. Birey olarak zerre bir değeri yok. Ama ülkeyi korumak adına yönetime geçip insanlara etmediğini bırakmayan bir zihniyetin sembolü. Devleti vatandaşına karşı zalim bir baskı unsuru haline getirenlerin sembolü. Umarım bunun gibi sembol isimler daha çok yargılanır ve bu ülkenin başına böyle bir facia bir daha gelmez.
Bu haberi duydum ya;
12 Eylül hapishanelerinde işkence gören sağcısı oldum biran
Sonra jandarmanın döve döve marş ezberlettiği solcusu oldum
Bir an kalemi kırılmış gazeteci olmak geçti içimden
Evren paşa hayatı sadece içeri atıp işkence ettiklerine dar etmedi ki
Akşam işten biraz geç çıktı diye tutuklanan baba
Babası gelemedi diye ağlamaya başlayan çocuk
Kocasının "işkencede bilmem hangi örgütten yargılanıp ölüsünün asit kuyularına atılacağını" bildiği halde kızını sakinleştirmeye çalışan anne.
Bunlar paşama yeter mi? İstedi.
Gencecik insanları idam sehpalarına çıkarırken pek bi güçlüydü paşam gençleri yedikçe güçlendi. 16 yaşında ki çocuğu idam etmek için pek hevesliydi Kenan paşa "Asmayalım da besleyelim mi? diye meydanlardan avazı çıktığınca bağırıyordu.
Sadece idam ettikleri de yetmedi. İşkencede ölenler. Cumartesi annelerine yenilerinin katılması. Daha niceleri paşama bi türlü yetmedi.
Yapılacak bir şey daha vardı. Sistem değişecek; örgütsüz, korkak, düşünmeyen, konuşmayan, politikadan uzak, fikir üretmeyen, farklılığa müsade etmeyen bir sistem kurulacaktı. Tam paşamın ağzına layık. Öyle de oldu getirdiği 80 anayasası vatandaşını her an kontrol altında tutan bir zalim devlet. Etliye sütlüye karışmayan örgütsüz bir korku toplumu yarattı.
Ve bizler hâlâ o anayasadan kurtulamadık. Oysa Kenan Evren ilk seçimde o kadar korkmuştu ki. Darbeci komutanlar tir tir titriyordu. Yıllar sonra itiraf etti. "İlk seçimde kimse anayasayı değiştirecek bir oy almasın diye partileri dizayn ettik ve oranları sağlamak için bazılarını seçime sokmadık. Eğer anayasayı değiştirecek oy alsalardı bizi yargılarlardı."
İstediğini de yaptı o yıllarda yargılanmadı ama bu gün o kutlu haber geldi: "12 Eylül davasını gören Ankara 10. Ağır Ceza Mahkemesi, askeri darbenin mimarlarından, 7. Cumhurbaşkanı ve emekli orgeneral Kenan Evren ile dönemin Hava Kuvvetleri Komutanı Tahsin Şahinkaya'yı 765 sayılı TCK'nın "Devlet kuvvetleri aleyhine cürümler" başlıklı 146. maddesi uyarınca ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırdı. "
Bu daha başlangıç olmalı müdahil avukatlara göre daha işlediği diğer suçlardan da yargılanacak. Kısaca bi bakalım mı neler başarmış;
1 milyon 683 bin kişi fişlendi.
Açılan 210 bin davada 230 bin kişi yargılandı.
7 bin kişi için idam cezası istendi.
517 kişiye idam cezası verildi.
Haklarında idam cezası verilenlerden 50'si asıldı (26 siyasi suçlu, 23 adli suçlu, 1'i Asala militanı).
İdamları istenen 259 kişinin dosyası Meclis'e gönderildi.
71 bin kişi TCK'nin 141, 142 ve 163. maddelerinden yargılandı.
98 bin 404 kişi örgüt üyesi olmak suçundan yargılandı.
388 bin kişiye pasaport verilmedi.
30 bin kişi sakıncalı olduğu için işten atıldı.
14 bin kişi yurttaşlıktan çıkarıldı.
30 bin kişi siyasi mülteci olarak yurtdışına gitti.
300 kişi kuşkulu bir şekilde öldü.
171 kişinin işkenceden öldüğü belgelendi.
937 film sakıncalı bulunduğu için yasaklandı.
23 bin 677 derneğin faaliyeti durduruldu.
3 bin 854 öğretmen, üniversitede görevli 120 öğretim üyesi ve 47 hâkimin işine son verildi.
400 gazeteci için toplam 4 bin yıl hapis cezası istendi.
Gazetecilere 3 bin 315 yıl 6 ay hapis cezası verildi.
31 gazeteci cezaevine girdi.
300 gazeteci saldırıya uğradı.
3 gazeteci silahla öldürüldü.
Gazeteler 300 gün yayın yapamadı.
13 büyük gazete için 303 dava açıldı.
39 ton gazete ve dergi imha edildi.
Cezaevlerinde toplam 299 kişi yaşamını yitirdi.
144 kişi kuşkulu bir şekilde öldü.
14 kişi açlık grevinde öldü.
16 kişi -kaçarken- vuruldu.
95 kişi -çatışmada- öldü.
73 kişiye -doğal ölüm raporu- verildi.
43 kişinin -intihar ettiği- bildirildi.[wikipedia]
Aslına bakarsan sayın okuyan Kenan Evren bi sembol. Birey olarak zerre bir değeri yok. Ama ülkeyi korumak adına yönetime geçip insanlara etmediğini bırakmayan bir zihniyetin sembolü. Devleti vatandaşına karşı zalim bir baskı unsuru haline getirenlerin sembolü. Umarım bunun gibi sembol isimler daha çok yargılanır ve bu ülkenin başına böyle bir facia bir daha gelmez.
Ölmek üzere olan birinin müebbet alması, en fazla adnan menderes'in iade-i itibar alması kadar anlamlı, sahici..
YanıtlaSilYaşananlar yaşandı ve bana kalırsa hiçbirinin hesabı sorulamadı.
Şu anda da sadece güç ve imtiyaz sahipleri değişti, ama zulm aynı zulm, eziyet aynı eziyet.
Bu kafayla, bugünün efendilerine verilir yarın o müebbetler, mühim olan zihniyeti değiştirmek.
Çok haklısınız zaten Kenan Evren mantığının tüm kurumları devlette varlığını sürdürüyor. Hatta daha da güçlendirilmek istenenler bile var. Zihniyet kesinlikle değişmeli ama bu tür cezalarla zulmün bedeli ödetilmeli ki buna niyeti olana mesaj verilmeli.
SilAnayasa oylamasında sırf bu nedenle "evet" oyu kullanmış bir vatandaş olarak, sevincinizi paylaşıyorum...
YanıtlaSilNe mutlu bu gün bi nebze sevinenlere. Bu arada anayasa oylaması dediniz de Kenan paşa kendini de cumhurbaşkanı yaptıran şu meşhur 80 anayasası oylamasında "hayır" propagandasını da yasaklamıştı.
SilKaleminize sağlık..
YanıtlaSilÖyle önemli konuları paylaşıyosunuz ki..
Umarım tekrar böyle zalim insanlar bu devletin başına gelmez aslında biraz öyle ama tabiki bu kadar değil..
Teşekkür ederim. Aslında bu yüzyılda "biraz" bile olmasına tahammül etmememiz lazım ama demek ki biz daha üzerimizdeki ölü toprağını atamadık.
SilMüebbed hapis... Hangisini geri getirecek? Ya da hangisinin hesabı sorulmuş olacak? Vah gidenlere:( Gencecik , düşünen, üreten, ışıldayan beyinler geri mi gelecek?. Onun hükmü, bu dünyada verilemez. Hesabını ağır ödeyecek, zaten can veremeyişinden belli değil mi? Yürek serinletmekse amaç, biraz esti... Ama; daha ağır günlere gebeyiz gibi bir his var içimde:( Umarım abdal değil, aptalımdır.
YanıtlaSilDediğiniz gibi giden gelmeyecek ama bi umut belki böyleleri bir daha cesaret edemez bu denli rahat zulmetmeye. Onun haricinde siz öngörüleri olan bir insansınız yazılarınızdan takip edebildiğim ölçüde söylüyorum. O yüzden "aptal olmak" falan estağfurullah efenim olsa olsa sizin tecrübe ve öngörülerinize kulak tıkayan aptal olur herhalde.
SilSon bişey ifade etmem gerekirse bu karamsarlık bizi iyiden iyiye sarmaladı sanki. Neden daha özgür bi ülke olacağımıza inanmıyoruz? Doğru ya Ankara'da genelbaşkan vekilleri bu ülkeye yön veriyor. Belkide onlardan bu karamsarlık.
Dün cevaplamıştım ama hata verdi.:) Şöyle demiştim. Beni ve yaşantımı bilenler, hayatımda karamsarlığa yer vermediğimi çok iyi bilirler. "Özgür" sözcüğüne, asla "daha çok, daha az gibi nitelemeler yapılmamalıdır bana göre. Çünkü; ya özgürsünüzdür ya da değil. Kimlerin bu ülkeye , nasıl yön verdikleri de değildir önemli olan... İnanan, gözleri ve beyniyle koordinasyonlu görebilen, sorgulayan,irdeleyen, cevabını alabilmek için direnen, özgür iradesini kullanabilen, korkmayan ve ekmeğini birilerine borçlu olmayan:))) halk kitlesine ihtiyacımız var. Lidere gelince, yukarıda yazdığım özelliklere sahip herkes olabilir.:)) Ayrıca, aramaya da gerek yok.:) Burnumuzun dibinde, sadece fark etmek gerek %100 tarafından:) Sevgiyle kalın.
YanıtlaSil80 anayasasi kenan evrenden sonra iptal edildi diye biliyorum..
YanıtlaSilYok efenim sürekli değişiklik yapılarak onarılmaya çalışıyor ama felsefesini korumaya devam ediyor. En son sivil anayasa yapalım dediler oda ellerine yüzlerine bulaştı malumunuz.
SilBu arada şuan kullandığımız anayasanın başlangıcı şöyledir:
Kanun Numarası:2709
Kabul Tarihi:18/10/1982
tek iyi yonu ankaragucunun 1. lige şakkadanak birinci ligi yukselmesi oldu...
SilBunu bilmiyordum ama şimdi biraz baktım. Ne kadar adil olduğu tartışılır. :)
Silkenan evren , bir başkent takiminin birinci ligde olmasi gerektigi savunarak ankaragucu icin yasa cikaran adam. :)
SilSon 12 yılda askere karşı yapılanları düşündüğünüzde, bahsettiklerinizin hesabının soruldu mu sizce? Bence hayır, sadece askere karşı bir cadı avı yapıldığıyla kaldı. Bu saatten sonra ahı gitmiş vahı kalmış biriyle uğraşmak zaman kaybıdır. Ayrıca yaşanan şeylerin suçunu tek bir kişiye atıp sıyrılmak eski ve işe yarayan bir taktiktir.
YanıtlaSilAskere karşı, sivile karşı, şu guruba veya bu guruba karşı yapılan bir cadı avını kesinlikle onaylamam. Aslında hukuk karşı gurupları cezalandırmak için değil adaleti sağlamak üzerine işlemeli ben buna inanırım. Türkiye de hukukun sağlıklı işleyip işlemediği konusu ise daha geniş tartışılması gereken bi konudur.
SilEfenim binlerce kişiye işkencenin sorumlusu olan kim olursa olsun ve başka hiç bir suçu olmasa bile en ağır şekilde cezalandırılmalı. Ahı da gitse hatta vahı da gitse hatta mezara da girse yargılanmalı ve elde ettiği itibar sökülüp kendisi ağır bir cezaya çarptırılmalı. Umulur ki başka gözü dönmüşlere ders olur.
Dediğinize de katılıyorum tek bir günah keçisi ilan edilip olayların üzeri örtülmemeli en üst sorumludan en alta kadar bu zulme iştirak eden kim varsa yaptıklarının hesabı sorulmalı. Sadece 80 darbesi için değil var olan sistemin eziyetini gören herkes hesabını hukuk yoluyla sorabilmeli.
Ceza falan değil, ödül verdiler adama. O kadar kişinin kanı var ki üzerinde korkusundan ölemiyor bile adam. Geberip öbür tarafa gitse, canına kıydığı o kadar masum insan bekliyor bunu.
YanıtlaSilBütün 78 kuşağı toplansa bir meydanda, bu da getirilse oraya, hepsi sırayla yüzüne tükürse yine utanmaz.
Bu adama ceza vermek mümkün değil yani. 150 kere müebbet verseler, 151. yi isterim yine de rahatlayamam...
Öfkenizdeki haklılık bile yaptıklarını ortaya koymaya yeter aslında.
SilBence bu parmağa bal çalmak. Suçluyu yakalarız haksız yargılananı serbest bırakırız mesajı taşıyor, hakkaniyetliyiz deme adına bunlar gövde gösterisi. Her şey zemin hazırlama. Yoksa an itibariyle somada ölenlerin suçluları hesabını verdirilmediği bir sistem 80 lerin hesabını soruyor. Komik geliyor bana.
YanıtlaSilParmağa bal çalma iyişeylerde yapıyorlar imajı. Heleki seneye BDP'nin 'Önderimiz Apo bu meydanlarda seneye sizinle olacak' nidalarının arasında bunlar hiç samami gelmiyor malesef.