Blog yazarları basın özgürlüğüne sahip çıkmalı. Bu bir tavsiye değil zorunluluktur. “Blogların özgürlüğe sahip çıkması kimin umurunda?” diye düşünme vakti değildir, vakit İbrahim’in ateşine bir damla su taşımak vaktidir. Vakit Ahmet Şık’ca durma vaktidir.
Blog yazarları basın özgürlüğüne sahip çıktıkça kendi özgürlüğüne sahip çıkacaktır aslında. Basının internete yöneldiği, internetin ise her geçen gün daha fazla sansürlendiği bir ülkede biz birbirimize sahip çıkmazsak artık renklerimizi gizlemeden yaşayamaz hale geleceğiz.
Geçenlerde bloglovin’in kapatıldığını buradan duyurmuştum. Daha birkaç gün önce bir blogger arkadaşımız “yeğenini mülakatlarda fişlemesinler” diye bütün siyasi yayınlarını kaldırmak zorunda kaldı. (İsmini onay verirse açıklarım. Edit: bücürükveben) Bugün tutuklananlarla taban tabana zıt dünya görüşüne sahip olsa da sansür onun da kalemini kırdı. Belki bugün blog yazarları tutuklanmadı ama ya tüm basın susturulduğunda?
Cemaati mi savunuyorsun sen? Yıllar önce cemaat yurdunda kalmış, en çaresiz zamanında(köyden okumaya gidenler bilir.) “Hocaefendi’yi eleştirdin!” diyerek kovulmuş biri olarak yazıyorum. Evet, cemaati savunuyorum. Aslında cemaati memeati bilmem arkadaş ben, yazdıkları yüzünden tutuklananların, olmadığı bir ülke talep ediyorum.
Tutuklanmaktan korkmuyor musun? Korkmaz mıyım ulan? Avukata dilekçe yazdıracak param bile yok ya da tanıdığım birileri. Tek güvencem katilimi İsmail Saymaz'a emanet etmiş olmam.
Bide hangi örgütü uyduracaklar blog yazarlarına kim bilir?
Ne yapalım arkadaş? Korkuyoruz diye susalım mı? Gezi’de de korkarak ama dim dik durmadık mı ağaçların gölgesinde? Alıştık.
Dün; Nedim Şener, Ahmet Şık
Bugün; Hidayet Karaca, Ekrem Dumanlı
Yarın; Kulağakaçanlar, Sen
En azından birbirimizin ifade özgürlüğüne sahip çıkamaz mıyız?
Özgürlük senin özgürlüğündür.
#basınaözgürlük #bloglaraözgürlük
Not: Ahmet Şık’ın bugün attığı twit: “Birkaç yıl önceki faşizm döneminin kudretli sahiplerinden Cemaat'in bugün yaşadığının adı da faşizmdir. Faşizme karşı çıkmak erdemdir.”
Kirli siyaset kokan bu ülkede hiçbir siyasi fikri desteklemiyorum.. Ben halkın korkmadan fikrini dile getirebildiği, vekillerin vekilliklerini unutmadıkları, eşit, demokratik, özgürlüğün anayasa gibi korunduğu bir ülke istiyorum. Bu elim sende oyunundan yoruldum, yeter! Filler tepişiyor, çimenler eziliyor. Bir bitmedi dertleri!
YanıtlaSil@İnci D., O kadar haklı istekleriniz var ki, size aynen katılıyorum. Normalde böyle cevap yazmam yorumlara ama diyecek bir şey bulamadım benim düşüncelerimi de özetler nitelikte bir yorum olmuş. Teşekkürler.
YanıtlaSilMerhabalar, tarzımız gerçekten birbirine yakınmış. Ben de bu tarz blog yazan kimseyle karşılaşmamıştım,
YanıtlaSilBaşarılar diliyorum. Yazmaya devam.
Sevgili arkadaşım, Nur'cuğumun yorumda verdiği linke tıkladığımda aradığınız sayfa yok diyordu, sonra 14 gündür arkadaşlarım neler yazmışlar, onlara yorumlar bırakayım diye panelde gezinirken tesadüfen yazını buldum:)
YanıtlaSilÖncelikle tabii ki, ismimi verebilirsin (ama ne olur ne olmaz gerçek adımı soyadımı verme blog ismimi verebilirsin). Bu hassasiyetin için çok ama çok teşekkür ediyorum.
Ben bu olanlara ETME BULMA diyorum. Çok kişi de öyle diyor. Bunlar kendilerine sürekli düşman yaratıyorlar. Önce malum askerleri düşman bellediler, yok casus, yok fuhuşçu! (insanlar intihar ettiler yahu şerefli, çoluk çocuklu, torun torba sahibi bir askere ne iftiralar attılar! Hani Arınç'a suikast düzenlenecekti? Hani Ali Tatar güya amirallere suikast düzenleyecekti! Şimdi diyorlar ki, PARDON HEPSİ SAHTEYMİŞ!!! Adamcağız şerefine, gururuna dokundu herkes kaldıramaz ki, gururla oynamak kolay mı? Sıktı kafasına göçtü gitti genç yaşında, ne anneler, abiler, babalar kalp krizi geçirdiler bu Balyoz, Ergenekon kahrından...:( valla eden buluyor...o yüzden diyorum ki, daha sırada çok AH alanlar var...dilerim onlar da bulurlar. Yok ben acımıyorum bunlara. (yine farklı düştük ama acımıyorum ne yalan söyleyeyim)
Tekrar çok teşekkürler:)
@Enver Peker
YanıtlaSilTeşekkür ederim.
@bücürükveben
Yok efenim niye yalan söyleyesiniz, elbette sizinle farklı düşünüyorum ama bu seferlik sessiz kalma hakkımı kullanıyorum. Çünkü daha yeni geri döndünüz bir sürü stres yaşadınız bu süreçte biliyorum. O yüzden bu konuda susma hakkımı kullanıyorum.
Rica ederim.
Ha sonradan aklıma geldi arkadaşım, niye Ahmet Şık'a katılmıyorum bakın hak vereceksiniz, inanın bu şimdi 'basın özgürlüğü' diye ağlaşanlar yarın, bir gün güçlenseler, - olmaz değil- iktidara gelseler, başbakan olsalar inanın yine Ahmet Şık'ı içeri atarlar. Ve 'ne yapıyorsunuz siz ağlarken o size destek çıkmıştı' deseniz 'dün dündü' derler. Yeminle bak bu tipler öyledir sırf menfaat...menfaat aradan kalksın yine eski huylarına devam ederler tam gaz..yani huyları değişmez sadece değişmiz numarası yaparlar.
SilSelamlar
@bücürükveben
YanıtlaSilEfenim haklı olsanız bile bu benim tavrımı değiştirmez. Çünkü yarın bunlar şunu yapar diyerek tavır alamam: insanları var sayımlarla yargılayamam. Bunu yaparsam bu gün kızdığım insanlardan farkım kalmaz.
Eğer gün gelir dediğiniz doğru çıkarsa bu sefer Ahmet Şık oluruz tekrar ve yine haksızlığa karşı sesimizi çıkarırız. Belki bu sefer daha güçlü.
Çok idealist ve iyi niyetli bakıyorsunuz ki, tadire değer ama bir sözü de kulağınıza kaçırın:))
YanıtlaSilmerhametten maraz doğar. Öyle çok tecrübe ettim ki:( ve öyle acı ki, zamanında merhamet edip, iyilik yaptığınız kişilerin sizi arkadan bıçaklaması:( o yüzden dost, düşmanı iyi ayırt etmek lazım, iyi niyet göstermeye layık olanla, olmayanı ayırt etmeliyiz, yoksa kendi kuyumuzu kazarız mesela bakın İlker Başbuğ başından beri sizin gibi iyi niyetliydi 'yargıya güveniyoruz' 'buyursun kozmik odayı arasınlar' 'Türk adaletine güveniyorum' diyordu. Sonu ne oldu malum. Siz iyi niyetlisiniz ama karşınızdaki günü gelince sizi yok etmek isteyecek. Bildiğiniz kötü adam, yanar döner, bugün iyi taklidi yapar, yarın yine eski kötü olur. Yani güvenilmez insanlar işte...gün gelip dediğimiz doğru çıkarsa yeniden Ahmet Şık olmamız bir işe yaramaz, aynı acıları yeniden yaşarız, belki tekrar sesimiz çıkaracak halimiz bile kalmaz belki bu sefer tamamen sesimizi keserler...yani ne desem su uyur düşman uyumaz, sırtımızı düşmana dönmeyelim..
@bücürükveben
YanıtlaSilEfenim diyelim ki bu dediklerinizin hepsi bugüne kadar geçerliydi; atasözleri, iki yüzlülük, içten pazarlık, kumpas,... peki bugün niye değişmesin? Yani birine sırtını dönmek zaten bıçaklanmayı ummaktır bir yerde. Niye kucağımızı açmayalım bir birimize?
Bu demek istediğim cemaatle kucaklaşmak değil sadece; akcısı, gökcüsü niye düşmanca diğerini sindirmek için pusuda beklesin?
Yapmamız gereken büyük bir fedakarlık değil aslında sadece birbirimize karşı saygı. Yazıda da ifade ettiğim gibi "En azından birbirimizin ifade özgürlüğüne sahip çıkamaz mıyız?" Bu kadar kalın duvarlar mı örüldü bu halkın arasına?
Güvensizliğimin nedenini söylemek istiyorum. İran'da sosyal demokratlar, solcular zamanında hepsi Humeyni'ye destek oldular, biliyorsunuzdur sonunu. :)
YanıtlaSilbasın özgürlüğü gibi diğer tüm özgürlüklerin tam olarak elde edilebilmesi (tam bir demokrasi) için tam bir bağımsız anayasa ve tam bir bağımsız yargının olması gerekiyor..ki bunlar olmadığı sürece ülkedeki huzursuzluklar olabildiğince aynı şekilde devam edecektir..saygılar..
YanıtlaSil@bücürükveben
YanıtlaSilİran'da yaşananlar tüm insanlık için tecrübe olmalı eğer orada yaşananlar tekrar edecek korkusuyla yaşarsak sürekli duvarlar çekeriz bizim gibi düşünmeyenlere karşı.
@Bağımsız Yazar
Haklısınız keşke dedikleriniz gerçekleşse ama bir yerden başlamak gerekmez mi?